İçeriğe geç

1924 Anayasasının ilk 4 maddesi nedir ?

1924 Anayasası: Başlangıç Noktasında Güçlü Bir Adım

Hadi Biraz Anayasa Okuyalım, Ama Komik Olsun!

Bazen düşündüğümde, “Ben ne kadar ciddi bir insanım” diyorum. Gözlüklerimi takıp, derin derin düşünürken birden kafamda “1924 Anayasası’nın ilk 4 maddesi nedir?” sorusu beliriyor. Evet, yanlış duymadınız, bunu gerçekten düşünüyorum. Hani şu gündelik hayatımızda anayasaya sürekli göndermeler yapmadığımız bir konuda, “Eee, nedir bu maddeler?” sorusu kafama yerleşiyor. Kendimle bile dalga geçiyorum bazen ama ne yapayım, her şeyin fazlası biraz düşünmeye itiyor beni!

Evet, başlığa bakınca şaka yapmadığımı anladınız, değil mi? Bu yazıda 1924 Anayasası’nın ilk 4 maddesinin ne olduğunu konuşacağız ama biraz mizahi bir bakış açısıyla. Bir yandan anayasa maddelerini öğrenirken, bir yandan da günlük hayatın içinden kesitlerle biraz gülelim, biraz düşünelim!

1. Madde: Türkiye Devleti’nin Şekli

Evet, ilk maddemizle başlıyoruz, ama öyle çok ciddi, resmî bir şekilde başlamayacağım. 1924 Anayasası’nın ilk maddesi ne demiş? “Türkiye Devleti, bir Cumhuriyettir.” Bu kadar! Bunu duyan birinin aklına ilk ne gelir? Tabii ki, “Ya sen de şimdi Cumhuriyet dedin de, bir açıklama yapmadın. Ne demek bu? Dur, Google’a bakayım.” diyen iç sesim hemen devreye giriyor.

Ama sonra düşünüyorum: Cumhuriyet. Yani, bizde halk var, irade var, bir kişi değil, halk yönetiyor. Bu maddeyi, kahve içtiğim bir arkadaşımın “İzmir’deki deniz kenarına kafa atmaya gidelim mi?” teklifine benzetiyorum. “Ben, halkım, ben seçtim!” diyorum kendime, sonra bir bakıyorum… Evet, zaten başka bir şey demeye gerek yokmuş. Bu kadar net!

İç ses: “Bunu anlamadım ya, şimdi biri bana bunun ne kadar derin olduğunu anlatmaya kalkarsa, bunu yavaşça yanından uzaklaşarak geçerim.”

2. Madde: Egemenlik

Şimdi geldik ikinci maddeye, biraz daha ciddi ama yine de günümüze uyarlayalım: “Egemenlik, kayıtsız şartsız millete aittir.” Burada aklıma gelen ilk şey, her sabah uyanıp, kahvemi içerken “Bugün nasıl bir şey yapmak istersin?” diye kendi kendime soruyor olmam. İşte bu kadar, tamamen egemenlik benim, değil mi? 😅

Yani, devletin egemenliği halkın elindeyse, demek ki ben de kendi hayatımda tüm kararları alma yetkisine sahibim. Ama tabii, bazen sabahları kahvemi içip, sadece biraz uykulu, tembel bir şekilde etrafta dolaşmakla yetiniyorum. Egemenlik bende, ama bazen pijama giymek de egemenliktir, kabul edelim.

İç ses: “Ay, tamam, derinlemesine düşünme! Hadi ya, nereye kayboldun sen?”

3. Madde: Hükümetin Anlamı

Bayağı kafa karıştırıcı bir madde de bu! Hükümet dediğimiz şeyin belirli kuralları var. 1924 Anayasası’nın üçüncü maddesi şöyle der: “Türkiye Devleti’nin hükümeti Cumhuriyet Hükümeti’dir.” Şimdi burada biraz kafam karıştı, ama sonra düşündüm, “Hükümet dediğin şey nedir?” Benim için hükümet, son zamanlarda yeni bir projeye başlarken izlediğim adımlar gibi. Bir süredir internetten aldığım birçok öneriye göre, başarılı bir iş yapmanın yolu, önce doğru hükümetin kurulmasından geçiyor. Yani, demek ki hükümet kurmayı da biraz… mesela bir otobüs bileti almak gibi düşünmem lazım! “Doğru zamanda, doğru karar!”

İç ses: “Hükümet kuruyorum ama henüz karar verecek biri yok. Ama yine de içimde küçük bir umut var!”

4. Madde: Dil

Ve son olarak, “Devletin dili Türkçedir.” Bu madde de çok net. Tabii ki, biz de burada İzmir’de, Türkçe kullanmaktan başka bir şey yapmıyoruz. Zaten İzmir’de herkesin “Gel bakayım buraya” demesiyle birlikte, dil, iletişimin tam merkezine oturuyor. 😁

Açıkçası, ben de bazen bir yabancı kelimeyi yanlışlıkla kullanınca “Ya, ben Türkçe konuşmayı unuttum galiba!” diye düşünen biriyim. Ama o an gözlerimden anlaşılıyor: Türkçe de, devletin dili. İnsanları anlıyoruz, kelimeleri saygıyla kullanıyoruz. Bu kadar!

İç ses: “Türkçe, ya da değil, ama şu an kesinlikle bu blogu bitirmeliyim çünkü içimde bir yığın başka espri birikmiş durumda!”

Sonuç: 1924 Anayasası’ndan Bugüne

Bazen ciddi ve ağır konuları mizahi bir şekilde ele almak, onları daha kolay anlamamıza yardımcı olabilir. 1924 Anayasası’nın ilk 4 maddesi de aslında bu kadar net ve anlaşılır. Hükümet, egemenlik, dil… Bunlar bize her gün yaşadığımız ve aslında kendi hayatımızda uyguladığımız kavramlar. Hadi, biraz da gülümseyerek bakalım bu işlere! Çünkü her ne kadar ciddi olsalar da, hayatın içinde hep bir mizah var, değil mi?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mecidiyeköy escort
Sitemap
https://grandoperabet.net/splash